
KESK ne zaman hakları ve halkları yok sayan düzenlemelere, saldırılara karşı emek ve demokrasi mücadelesini yükseltse, karşısına korku imparatorluğunun mimarları çıkıyor. Bu mücadelenin tüm halklara yayılmasından korkan egemenler ve hükümeti, halkın meşru kurumlarına saldırıyor.
Son dönemlerde sıkça yaşanan bu türden operasyonların nedenlerini 2 temel başlıkta değerlendirebiliriz:
Birincisi; hedeflenen kişi veya kurumu sindirmek, itibarsızlaştırmak. Daha önce KCK ile ilişkilendirip göz altına alınarak tutuklayıp daha sonra hiçbir bağlantı bulunamadığından yargı tarafından serbest bırakılan KESK yöneticisi ve üyeleri şimdi de ‘DHKP-C Operasyonu' ile ilişkilendirilerek halk nezdinde soru işaretleri oluşturmaya çalışılıyor. Böylece, "Risksiz ve bedelsiz yaşamayı" sevenlerin korkuları üzerinden, diğer yandaşlar gibi sarı sendikalara da alan açmak hedefleniyor.
İkincisi; küresel şirketler adına ülkeyi taşeronlaştırma operasyonlarına karşı toplumsal muhalefeti örgütleyebilecek öznelerin enerjisini operasyonlarla sönümlendirip, meydanı boşaltmak.. Muhalif kesimleri güçsüzleştirme, oyalama, daraltma girişimleriyle cendereye alarak, tüm toplumu derin bir sessizliğe mahkûm etmektir.
Bu gidişata karşı tepki göstermek isteyen milyonlarca insan, düzmece bir senaryoyla bugün "teröristlikle" suçlananlarla özdeşleştirilme kaygısı yaşıyor, “devletle başının belaya girmesi” korkusu arttıkça artıyor. Egemenler bu korkudan besleniyor.
Bir taraftan, emek kesiminin en örgütlü ve en dinamik güçlerinin başında gelen KESK'i baskınlarla ve davalarla (kabaca kendi derdine düşürme de denilebilir) oyalarken, diğer taraftan muhalefetsiz bir atmosferde zamlara, hak gasplarına ve savaşa dönük politikalarını ellerini kollarını sallayarak uygulamak istiyorlar.. Fakat bir taşla birkaç kuş vurmayı seven egemenlerin saldırıları, demagoji ve yalanları var ise, biz yoksul ve kimliğinden yoksunlaştırılmış halkların da dayanışma iradesi var!
EMEK KAYBEDERSE HEPİMİZ KAYBEDERİZ!..
Yüzlerce öğrenci ve gazeteci, binlerce muhalif içeride! Yolsuzluklar ayyuka çıktı! İşsizlik artıyor! Halklar sürekli "demokrasi getirdik" yalanıyla oyalanıyor! Durumundan memnuniyetsiz kitleler her geçen gün artıyor! Referandum gibi "yeni anayasa" yalanları da artık dikiş tutmuyor! AKP yandaşları, tüm adaletsizlikleri perdelemek için yalan ve demagojiyle durumu geçiştirecebileceklerini sanıyor! Oysa ki, halklar uyanıyor! Bundan korkuyorlar, korkuları arttıkça da saldırıyorlar!
Olası ekonomik krize ve artarak devam eden tüm haksızlıklara karşı toplumsal muhalefeti bir blok halinde örgütleyebilecek özneleri güçsüzleştirme, itibarsızlaştırma ve sindirme operasyonlarının bir parçası olarak KESK'e dönük saldırıları kınıyor, KESK'in yanında olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz.
Yoksullar ve Yoksunlar İçin
DEMOKRATİK ÇERKES HAREKETİ
Son Yorumlar
4 yıl 32 hafta önce
5 yıl 20 hafta önce
5 yıl 22 hafta önce
5 yıl 26 hafta önce
5 yıl 26 hafta önce
5 yıl 41 hafta önce
6 yıl 7 hafta önce
6 yıl 15 hafta önce
6 yıl 19 hafta önce
6 yıl 20 hafta önce