

Biz, Demokratik Çerkes Hareketi olarak Çerkes halkının ‘kurtarıcısı’ değiliz.

Biz Adigeler, Çerkesiz. Bunda bir sorun yok. Ve Çerkes kelimesinin Kafkasya'da karşılığı vardır. Bunda da bir sorun yok. Sayın Muhittin Ünal bu noktada yanlış da bir cümle kurmuştur. Niyetinin zarar vermek olduğunu da sanmıyorum. Bunda da sorun yok.

Senelerdir emek eksenli politik yapılar içerisindeki arkadaşlarımdan şaka yollu duyarım: "Sen de Çerkes milliyetçisisin" diye. Hemen cevabını veririm. "Asla".. Evet, asla bir "Çerkes milliyetçisi" olmadım. Olmayı da planlamıyorum. Milliyetçilik bataklığına bir kez düştünüz mü, kurtulması zordur.

Mart ayında Türkiye, Karaman'daki çocuk istismarı ve tecavüz haberleri ile çalkalandı. Muharrem B. isimli ahlaksız, Ensar Vakfı, Karaman İmam Hatip, İ.Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği'ne yakın kişilerin kiraladıkları evlerde 9-10 yaşındaki çocuklara tecavüz etmişti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin ortak düzenleyiciliğini ve çağrıcılığını yaptığı ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara’daydık o kanlı 10 Ekim günü..

Suruç’taki patlamayı duyduğumda Çerkes festivali için Reyhanlı’da bulunmaktaydım..
Ferdane ablanın, Nartan’ın ve Sinem’in orada olduğunu duyar duymaz, ilk iş DÇH ile görüştükten sonra Suruç’a gitmek için yola çıktım. Yol boyunca doğru yanlış haberler aldım. Cenazelerin Antep’e götürüleceğini öğrendiğimde, yolda inip Antep’e yöneldim..

Bu ülkede bir kesim insan ezilen, haksızlığa uğrayan kim varsa yanında durmaya çalışır, omuz vermeye çalışır. Gerek sosyal demokrat, gerek sosyalist, gerek anarşist gerek ise diğer muhalif görüşlerden güzel insanlardır bunlar. Bu insanların bir kısmı da bu sayfada okuduğunuz insanlardır.
Çerkes halkının emek siyaseti ile ilişkisini kurumsal çerçevede kuranlardır, tanıştıranlardır.

Emek-sermaye çelişkisinde emekten yana saf tutanlardır solcular. En basit tanım olarak bunu söyleyebiliriz. Sermaye her daim ezenleri, egemenleri, zalimleri sembolize etmiştir. Emek ise emekçiyi, ezilenleri, zulme uğrayanları…
Türkiye’de solcuların kimlik mücadelesi verenleri desteklemesi biraz da bu ezen-ezilen ilişkisi yüzündendir.
Son Yorumlar
3 yıl 9 hafta önce
3 yıl 49 hafta önce
3 yıl 51 hafta önce
4 yıl 3 hafta önce
4 yıl 3 hafta önce
4 yıl 18 hafta önce
4 yıl 36 hafta önce
4 yıl 36 hafta önce
4 yıl 36 hafta önce
4 yıl 36 hafta önce